Futbolun teknik,fizik ve güç özelliklerinin yanında unutulan ve gelişimi tesadüfe bırakılan, sporcu, teknik adam ve yöneticilerin ihmal ettigi;
hatta yanlış algıladığı bir özellik de zihinsel (mental) beceriler olarak algılama yönüdür ve profesyonel sporda 21. yüzyılda ön plana çıkacak olan yönüdür.
Zihinsel antrenmanın teknikleri, sporcuya sahip olması gereken mental özellikleri kazandırmayı amaçlar, Dogru hedef saptama, özgüven, konsantrasyon, zor şartlarla baş etmek, pozitif olmak, takım ruhu, doğru düşünmek, gevşeyebilmek gibi özellikler de zihinsel antrenmanm çalışma alanlarıdır.
Turgay BİÇER
Futbolda Mental Antrenman
Antrenman günümüzdeki çağdaş tanımıyla istenilen sonuçları elde etmek için başta zihinsel, ruhsal, teknik ve kondisyon açısından yapılan bilinçli çalışmaların bütünü olarak kabul edilmektedir.
Futbolun diğer sporların aksine fiziksel yönü ağır basan bir spor dalı olduğu kuşku götürmez bir gerçektir. Günü
müzün futbo!unda da fizikkondisyon ve teknik açıdan yüksek sporcuların şans bulunduğu bir gerçektir. Hatta bu teknik, güç ve fizik kavramlarını biraz daha somutlaştırmak için açarsak, var olan gücü ekonomik ve sonuca yönelik kullanımdır.
Aslında teknik ve güç; topla iyi oynayan ve top becerileri yüksek bir futbol cu tekniğini, amacayönelik kullanmıyorsa bu teknik üstünlük değil, şova yönelik bir beceridir ve profesyonel futbolda pek yeri yoktur,
Futbolun teknik, fizik ve güç özelliklerinin yanında unutulan ve gelişimi tesadüfe bırakılan, sporcu, teknik adam ve yönetidlerin ihmal ettiği; hatta yanlış algıladığı bir özellik de zihinsel (mental) beceriler olarak algılanan yönüdür ve profesyonel sporda 21. yüzyılda ön plana çıkacak olan boyutudur,
Globalleşen güç
Futbol adamlarının ortak görüşü futbolda fizik ve güç kapasitesinin artık hemen hemen globalleştiğidir, Hatta küçük uygulamalar hariç antrenman çalışmalannda birçok benzerlikler gözlenmiştir,
Maç içerisinde basit hatalarla, basit goller yemek; kaçırmak, son derece iyi yapılan verkaç sonunda kaleciyle karşı karşıya kalıp da o anda teknik kapasiteleri felç olmuşçasına gol kaçıran sporcular, penaltı atamayan, ayakları titreyen oyuncular, kendine yapılan bir faul sonrası zihin ve beden uyumunu yitirip rakip sporcuyu sakatlamaya yönelik, hareketlerden dolayı kart alıp oyun dışı kalmak, rakibi küçük düşürmek, stres veya korku, özgüven yetersizliği gibi nedenlerle becerilerini kullanamayan sporcu ve teknlk adamlar; ekip çalışmasına olumsuzluğu ilke edinen, sabah yataktan zor kalkan, gece uyumayan, doğru dürüst profesyenelce beslenmeyen, dinlenemeyen iletişim kuramayan sporcular ve spor adamları.
En çağdaş gereksinim
İşte yukarıda saydıklarımız, futbolun daha iyiye, daha güzele gitmesi için yapılması, anlaşılması, çalışılması, benimsenmesi gereken, futbolun 21. yüzyılda en çağdaş gereksinimidir mental antrenman.
Futbolcu bir insandır başlangıçta. Futbolcu futbolcu olmadan önce insan olarak vizyon, misyon, ilke ve prensipleriyle uyum içersinde olması, onun profesyonelce futbola yaklaşma
sının başlangıcıdır; futbolcu olmadan önce Roger Bonister adlı bir İngiliz, bir mili dört dakikanın altında koşmak için uzunca bir zaman mental antrenman yaptı. En son limit dört dakikaydı. İnsanlar artık bir milin dört dakikanın altında koşulabileceğinin ihtimaline imkan vermiyorlardı. Zira teknolojik gelişmeler o ana kadar buna imkan vermiyordu. Bonister uzun bir süre hayalinde 3.59'da koştu ve sonra bir gün koştu; hem de 3.59 da. Bu aynı zamanda insanoğlunun yeteneklerinin sınırını aşmasının yeni bir devrimiydi. Ve tarihler 1953'ü gösteriyordu. Daha iki ay sonra 12 atlet altı aylık bir süre sonrasında yüze yakın atlet bu rekoru egale ettiler, Bonister, insanlığa bazı şeylerin değişebileceğinin mesajlarını vermişti, Aynı şekilde uzun yıllar Kore savaşında da yedi yıl gibi bir süre tek kişilik hücresinde tutuklu kaldıktan sonra, serbest kalışının haftasında katıldığı bir golf turnuvasında birinci olan bir golfçü, bu başarının sırrı sorulduğunda hücresinde hayalinde defalarca golf oynadığını ve her vuruşu zihninde mükemmel yaptığını, uzun yıllar hiçbir antrenman yapmasa da yeteneklerini geliştirdiğini ispat etmişti. Aynı şekilde uzaya giden kozmonotlar uzun bir süre yapacaklarını kendi zihinlerinde bıkıp usanmadan defalarca zor koşullarda tekrar ederek kendilerini hazırlamaktadır.
Yaşama biçimi
21. yüzyılda futbolcuların mental yönden ileri gittikleri kadar başarı kazanacaklarını söyleyebilmek için kahin olmaya gerek yok, Futbol ayaklarla oynanır. Bununla birlikte şampiyonlukları doğru beyinlere sahip olanlar üretir. Diyebiliriz ki; profesyonellik bir tavır, bir yaşama biçimidir,
Zihinsel antrenmanın teknikleri, sporcuya sahip olması gereken mental özellikleri kazandırmayı amaçlar. Doğru hedef saptama, özgüven, konsantrasyon, zor şartlarla baş etmek, pozitif olmak, takım ruhu, doğru düşünmek, gevşeyebilmek gibi özellikler de çalışma alanlarıdır. Bazı sporcuların demeçlerini ve şika
yetlerini izlerseniz, konsantrasyonlarının çabuk bozulduğundan, iplerin bir anda koptuğundan, bir türlü kendileri, takım arkadaşları ve antrenörleriyle barışamadıklarından, şanssızlıktan, havadan sudan, zeminden, bir yazarın yorumundan, falan filan etkilendiklerinden dolayı istenilen performansı ortaya koyamadıklarından yakınırlar. Onlar için mutlaka bir engel, bir mazeret vardır.
Gerçek profesyonellerin, şampiyonlann ise hiçbir mazereti yoktur, Onlar ya bir yol bulurlar ya da bir yol yaparlar, Daha da ötesi bir ya da birkaç yol bulurlar. Onlar şikayet etmezler, olumlu ve gerçekçidirler. Tek amaçları sürekli kendilerini geliştirmektir. Şeytanın ayrıntıda olduğunu bilirler, Daha iyisini yapabilmek için kendilerini adarlar, Vizyon ve misyon adamlarıdır; yaşamlarını ilkeler üzerine oturturlar, Başarı ve başarısızlığı fazla ciddiye almazlar. Maç kaybetmenin yenilmek olmadığını, maç kazanmanın ise bir son olmadığını bilirler. Rakiplerine ve çevrelerine saygı duyarlar, onlar gerçek bir savaşçıdır. Tek rakipleri kendileridir. Yalnızca kendilerini kendilerine rakip görürler. Yaşamı bir bütün olarak algılayıp, yaşamın her alanına kendilerini hazırlarlar. Gerçekte onlar birer şöhret değil yıldızdırlar. Çevreye, ilgiye, ilime saygı duyan gönül adamlarıdır ve bu sıfatları da doğruyu çalışarak elde ederler.
Antrenörler ekip çalışmalarında kendilerine yardımcı olacak bir spor bilimcisi ya da "mental trainerleri" mentörleri de ekiplerine katmak zorundadırlar, Saha içindeki ekip için saha dışında önce iyi bir ekip olmak gerekir. Sporcular da mental antrenmanları aynı diğer antrenmanlar gibi yapmak ve onları da bir antrenman biçimi olarak görüp, sızlanmadan, şikayet etmeden profesyonelliğin bir gereği olarak görmek zorundadırlar. 'Yapmazlarsa ne olur?'sorusunun cevabı, gelecekten çalmak, geleceğe ipotek koymak, futbolun gelişmesini engellemek ve onun sonucunda hem maddi hem de manevi açıdan bir hata olacağıdır, böyle bir lüksümüzün olmadığıdır.